Geçen hafta bu köşede “2023 fırsat mı?” yazısında, hataların tekrar edilmemesi halinde 2023 yılının büyük bir fırsat olabileceğini yazdım. Aksi halde büyük risklerin olduğunu, zor geçen 2022 yılından sonra büyük bir çöküş yaşanabileceğini önemle vurguladım.
Bu yazıda da alt başlıklar halinde 2023 yılının olası risklerini yazacağım.
2023 seçim yılı
Seçim takvimi Haziran 2023 tarihini gösterse de Mart sonu veya Nisan ayının ilk haftasında Türkiye seçime gidecek. Çünkü ekonomik veriler bu aylarda baz etkisiyle mevcut durumun çok altında olacak. Politikacıların kesenin ağzını sonuna kadar açacağını tahmin etmeye gerek yok. Seçimden sonra her türlü bir fatura ödeyecek olan bu topluma kısa dönemli bahar yaşatmayı esirgemeyecek olan politikacılar, her türlü vaadi yapacak.
Faiz
Enflasyonun baz etkisiyle düşeceğini bilen hükümet, toplumun sinir uçlarına dokunmayı göze alarak faizi tek haneye indirdi. Faiz, İnanç hassasiyeti olan kesimin gönlünü hoş tutmak için tek haneye indirilse de toplum bunun bedelini yüksek enflasyon ile çok ağır ödedi. Resmi rakamlar dışında bir de sokağın enflasyonu var. Seçimden sonra faiz artışları hiç de sürpriz olmayacaktır. Ne kadar olacağını artık politikacıların cesaretine kalmış!
Enflasyon
Enflasyon baz etkisiyle zaten düşecek. Nisan ayında yüzde 40`a kadar düşecek bir enflasyon verisiyle seçime gitmek ister politikacılar. Seçime kadar aylık %3 artsa yıllık veri; Aralık ayında 67, Ocak ayında 55, Şubat ayında 52, Mart ayında 48 ve Nisan ayında 42’ye geliyor. Aylık artışa rağmen yıllıkta düşecek enflasyon rakamlarını topluma başarı olarak sunmak ise politikacıların yeteneklerine kalmış.
Büyüme
Türkiye çok yüksek büyüme potansiyeline sahip bir ülkedir. Büyüme tüketim ağırlıklı olsa da harcamalarından hiçbir ödün vermeyen bu toplum oldukça politikacılar da kredi musluklarını sonuna kadar açar. Bu toplum her ne kadar büyümeden yeterli payı alamasa da, günün sonunda yatağına borçlu da girse, yine de diğer güne mutlu olarak uyanmasını bilir. Mevcut hükümet bu durumun farkında ve durumu iyi idare ediyor.
KKM sorunu
KKM sorunu dedim çünkü “fakirden alıp zengine verme” olayına döndü. Zenginin parasını TL`de tutması için kur farkı veriliyor. Kur farkını alıp mutlu olan zenginler, seçim yaklaştıkça biraz fedakarlık yapacaklar! Detaylarını yazmayayım. Ancak sürdürülebilir bir sistem değil. Seçimden sonra ilk düzenleme yapılacak başlıklardan biri olur diye tahmin ediyorum. Seçim arifesinde Robin Hood unvanını kaptırmak istemeyen politikacılar, kur farkını alan zenginlerden alacağı destekle seçmenlerini mutlu eder sanırım.